top of page

Taktil Duyu Bozukluğu Nasıl Hissettirir?



Eğer bir çocuk parkında oturur ve birbirinden farklı onlarca çocuğu gözlemlerseniz daha önce fark etmediğiniz, sizin için yeni olan birçok davranış ile karşılaşabilir ve hatta anlamlandıramayıp şaşırabilirsiniz. Ya da bu davranışları çocuğun şımarıklığına, huysuzluğuna bağlayıp ebeveynlerini suçlayabilirsiniz. Evet, bazı durumlarda gerçekten böyledir. Çevresi ile uyum içinde hareket edemeyen, sık sık ağlama krizlerine giren, halinden memnun gibi görünmeyen çocuklar için bazı pedagojik destekler yeterlidir. Peki ya sorun taktil duyuysa? Evet, yanlış duymadınız taktil duyu bozukluğu. Birçok ebeveyn gibi siz de taktil duyu ve bozukluk kelimelerinin bir arada olmasını anlamlandıramıyor olabilirsiniz. O halde bir kaç örnekle anlamaya çalışalım.


Her anne baba gibi siz de çocuğunuz için en kaliteli kumaşlardan yapılmış giysiler, en kaliteli ortopedik ayakkabılar alıyor ama onları bir türlü giydiremiyor, sosyalleşmesi için oyun parklarına götürüyor fakat arkadaşları ile tensel temas kurması gereken oyunlara katılmasını sağlayamıyor, diş sağlığı için her gün birlikte dişlerini fırçalamaya çalışıyor ama başarılı olamıyor olabilirsiniz. Bunlar sizin de küçükken yaptığınız ve yaparken hiçbir sorun yaşamadığınız basit eylemler olarak görünüyor olabilir fakat dokunsal (taktil) duyu sorunları olan çocuklar için bu eylemler o kadar da basit değildir. Onlar için bu süreç sanki kendilerine çuval bezinden yapılmış kıyafetler ve iki numara küçük ayakkabı giydirilmeye çalışıyormuş hissi, açık havada yüzüne vuran rüzgâr sürekli yüzüne hava üfleyen güçlü bir fan hissi, arkadaşlarının ona sarılması veya ellerini tutmaları bir avuç çiviyi tutma hissi ve diş fırçalamak ise tellerden yapılmış bir fırçanın dişlerine sürtülmesi hissi yaşatması şeklinde olabilir.


Ebeveynlerin çoğu bebeklerin emeklemeye her şeye küçük ellerini sokmaya başladığını hatırlar. Çocuklar dünyayı keşfetmek için harekete geçtiğinde ulaşabildiği şeyleri dökmeye elleriyle dokunarak hissetmeye ve anlamlandırmaya başlarlar. Tüm bunları yaparken ellerinin kirlenmesi, kıyafetinin ıslanması bir bebek için gerçekten eğlencelidir. Tabi ki ebeveynler için aynı şeyi söyleyemeyiz. :)


Bu tür oyunlar sırasında çocuklar çoğunlukla neşelidir, aktiviteye ve yaşadıkları deneyimlere kapılırlar. Ancak bu, tüm küçükler için geçerli değildir. Aksine iğrenç bulan, kazara ellerini kirletirlerse çok gerilen, genellikle pürüzsüz, tek dokulu oyuncakları seçen, kumda, çimde yürümeyi sevmeyen, farklı yapıdaki bir şeye dokunduklarında ellerini otomatik olarak temizleyen, çevredeki dünyada deneyim yapma istekleri çok sınırlı olan böyle bir oyunun çekici olmadığı bir grup çocuk var.


Dokunma duyu organının vücudumuzu örten deridir ve bu duyu vücudumuzun her noktasından alınır. Yani dokunma duyusu en büyük duyu sistemimizdir diyebiliriz. Bu duyu anne karnında gelişmeye başlar. Dokunma, gıdıklama, nesnelerin dokusu veya kıvamı gibi dış uyaranlarla harekete geçer. İşleyişi hem zihinsel hem de fiziksel olarak insan davranışının şekillenmesinde önemli etkiye sahiptir. Dokunma duyusu, vestibüler ve proprioseptif sistemlerin yanında sinir sisteminin çalışmasını düzenleyen temel duyu sistemlerine aittir.

Dokunma bizi çevreye ve diğer insanlara bağlar. Doğru şema oluşumuna ve kişinin kendi bedeninin farkına varmasına, motor planlamalar yapmasına ve hatta duygusal güvenlik ve sosyal becerilere ilişkin farkındalığın oluşmasına katkı sağlayan bilgiler üretir. Tüm bunlar ise çocuğun hayatının devamında karşılaşacağı durumlara hazırlık sağlar.


Taktil duyu bozukluğu olan çocuklarda ise süreç biraz farklı ilerler. Öncelikle onlar zor ya da seçici çocuklar değildirler. Sadece dokunsal süreçlerdeki bu hisleri çok gerçekçidir. Çünkü onlar bu hisleri diğer insanlardan farklı şekillerde işlemektedir. Bahsettiğimiz çocuklarda sinir sistemi, dokunma reseptörlerinden gelen bilgileri yanlış bir şekilde işlediğinde, bozuk bir dokunma hissi söz konusudur. Dokunsal uyaranlara tepkinin artması durumunda ise dokunsal savunmacılıktan bahsedebiliriz. Bu, bir çocuğun beklenmedik dokunsal hislere, hafif bir dokunuşa bile olumsuz veya aşırı duygusal tepki verdiği durumdur. Bu reaksiyonlar, çocuğun beklediği dokunma durumlarında da gözlemlenebilir. Aşırı duyarlı bir çocuğun sinir sistemi, dokunsal uyarıcıların çoğunu tehlikeli, rahatsız edici veya korkutucu olarak algılar. Organizmanın bu tür "tehlikelere" tepkisi ise savaşmak (kavga etmek vb.), kaçmak veya tepkisizliktir. Düzgün çalışan bir dokunma sistemine sahip kişiler için hoş olarak algılanan yüzeyler veya nesneler, aşırı duyarlı insanlarda rahatsızlık ve hatta acı hissi oluşturabilir.


Taktil duyarlılığı olan çocuklar şu tepkileri gösterebilir:

  • Yüzüne dokunulmasını, yüzünün yıkanmasını istemeyebilir.

  • Hafif dokunulmaya karşı aşırı tepki gösterebilir veya çok şiddetli olmadığı sürece dokunulmayı hissetmeyebilir.

  • Saçları ters yönde tarandığında, şapkası saçlarını bozduğunda, kolları aşağıdan yukarı doğru okşandığında aşırı tepki verebilir.

  • Saçlarının kesilmesini istemeyebilir.

  • Gereğinden fazla gıdıklanabilir.

  • Ufak acılara bile çok tepki verebilir veya zarar gördüğünü fark etmeyebilir.

  • Tırnaklarını kestirmek istemeyebilir.

  • Sarılmak istemeyebilir.

  • Fiziksel bir sorunu olmadığı halde ayağı ile yerden aldığı dokunma uyarısını en aza indirmek için parmak ucunda yürüyebilir.

  • Bazı kıyafetleri giyinmek istemeyebilir. Örneğin yünlü ve dar giysiler

  • Çorap giyinmek istemeyebilir, giydirildiğinde çıkarabilir.

  • Soğuk günlerde bile şapka ve eldiven giymek istemeyebilir.

  • Yüzündeki, ağzındaki ve burnundaki pislikleri fark etmeyebilir. Burnunun aktığını hissetmeyebilir.

  • Sıcak ortamda terlediğini fark etmeyip ceketini çıkartmayabilir veya soğuk ortamda üşüdüğünü fark etmeyip montunu giymeyebilir.

Küçük yaşlarda dokunmaktan kaçınmak kolaydır. Peki, tüm hayatımızı bu duyu olmadan yaşamak mümkün müdür? Hayır, bu nedenle gün içinde dokunmaya aşırı duyarlılığı olan çocuklara zihinsel ve fiziksel rahatsızlık eşlik eder. Çocuklar oynayarak ve keşfederek öğrenirler ama dokunsal duyarlılık böyle davranmak isteyen çocuklar için durumu zorlaştırır. Bu nedenle ebeveynlerin bu sorunu yaşayan çocuklarına karşı yaklaşımının bilinçli olması gerekir. Çünkü bu farklı bir durumdur ve kendilerini yetiştiren anne ve babalarının tutumları artık işe yaramamaktadır. Bu yüzden durumun bir bozukluk olduğunun fark edilmesi ve bir uzmandan yardım alınması çocuğun gelişiminde gecikmeler yaşanmasının önüne geçecektir.


 
 
 

Comments


Contact

Adres:

Şafaktepe Mah.

Arif Yaldiz Cad. No: 49/A

Mamak / Ankara

Mobil Telefon:

05307767174

  • Black Facebook Icon
  • Black Twitter Icon
  • Black Instagram Icon
  • Black YouTube Icon

© 2021 by Gökhan Şenel

Gönderiniz için teşekkürler

bottom of page